17 Temmuz 2008 Perşembe

PROSTAT KANSERİ


Prostat kanseri erkeklerde en sık tanı konulan kanserler arasında ikinci sırada (deri kanserinden sonra) yer almaktadır. Kanserin yol açtığı ölüm nedenleri arasında da prostat kanseri ikinci sıradadır (akciğer kanserinden sonra).
Prostat bezi erkeğin üreme sisteminin bir parçasıdır, mesanenin altında, rektumun (makat) önünde yer alır. Prostat kanseri çoğunlukla prostat bezinin dış bölümünde ortaya çıkan habis bir tümördür. Prostat kanseri genellikle çok yavaş büyümesine rağmen zamanla prostat içinde yayılabilir ve vücudun başka bölümlerine metastaz (yayılma) görülebilir. Prostat kanseri özellikle erken dönemlerinde çok sinsi bir hastalıktır, kişide kanserle birlikte prostat büyümesi ve buna bağlı şikayetler mevcut değilse kanserin kendisine özgü hiç bir belirtisi bulunmayabilir. Erken prostat kanserlerinin çoğu belirti vermediği için, bunların tanısı PSA kan testi ya da parmakla makattan muayene ile konabilmektedir. Prostat kanseri riski elli yaşın üzerindekilerde hızla artmaktadır. Prostat kanseri vakalarının % 80'i 65 yaşın üzerindeki erkeklerdir. Prostat kanserine ilişkin aile öyküsü (prostat kanseri olan bir baba ya da kardeş) hastalık riskini artırır. Prostat kanserinin kesin tanısı prostat biyopsisi ile konur.
Erkeklerde en çok görülen kanser olan prostat kanseri erken safhasında teşhis edilirse, doğru ve yerinde bir tedavi ile iyileşme şansı yüksek bir hastalıktır. Prostat kanseri olan erkekler için tedavi seçiminde, kanserin aşaması ve yaygınlığı; hastanın yaşı; başka tıbbi sorunların bulunma olasılığı ve tedavinin kısa ve uzun dönemdeki istenmeyen etkileri dikkate alınmalıdır. Prostat kanserindeki tedavi seçenekleri şunlardır:
İzleyerek Bekleme: Kanser çoğunlukla yavaş büyür ve erkeğin yaşamında önemli sorunlara yol açmayabilir. Bu nedenle hemen tedavi etmemek, zaman zaman tercih edilen bir seçenek olabilir.
Ameliyat: Radikal postatektomide prostat bezi tamamen alınır. Bezin dışına yayılmamışsa tümör bu işlemle tamamen çıkarılır. İdrar kaçırma (üriner inkontinans) ile empotans da dahil, uzun süreli istenmeyen etkilerin görülme olasılığı söz konusudur.
Radyasyon Tedavisi: Prostat bezi içerisindeki kanser hücrelerini öldürmeyi amaçlar. İki şekilde uygulanabilir.
a)Radyasyon ışınlarının vücut dışından prostat bezine doğrudan uygulanması ile
b)Prostat bezi içerisine küçük radyoaktif tohumları ekerek (Brakiterapi).
Hormon Tedavisi: Erkek cinsiyet hormonlarıyla kanser hücrelerinin yok edilmesi prostat kanserinin büyümesini yavaşlatır. Bu tedavide ya ameliyatla testisler alınır ya da ilaç uygulanır. Kanseri iyileştirmez, ancak büyümesini yavaşlatır ve genellikle kanser, prostat bezinin dışına yayılana kadar uygulanmaz. Tedavi kızarma, cinsel istek kaybı ve empotansa yol açabilir.
Erkeklerde en çok görülen kanser olan prostat kanseri erken safhasında teşhis edilirse, doğru ve yerinde bir tedavi ile iyileşme şansı yüksek bir hastalıktır. Elli yaş ve üzerindeki bütün erkelerin yılda bir kez parmakla rektal muayene olmaları ve buna ek olarak yılda bir kez PSA testi yaptırmaları çok büyük önem taşır.

Hiç yorum yok:

Kemotörapatik İlaç Sisplatin Erkek İnfertilitesine Yol Açıyor
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Üroloji ABD tarafından yapılan çalışmada kemoterapi tedavilerinde oldukça sık kullanılan sisplatinin Y kromozomunda bulunan testise özgü protein üzerindeki etkisi araştırıldı. Urology dergisinde çıkan makalede Prof.Dr.Türkeri ve ark. sıçanlar üzerinde yaptıkları deneysel çalışmada, kontrol grubuna kıyasla sisplatin alan deneklerde belirtilen protein ekspresyonunun azalmış olarak bulunduğu ve bunun da erkek infertilitesi için başka bir mekanizma olabileceği belirtildi