tag:blogger.com,1999:blog-21150046178819030602024-03-14T01:59:52.748+02:00MARMARA ÜROLOJİ @CevdetdrÜrolojik hastalıklar, tedavi önerileri, çocuk ürolojisi, twitter @cevdetdrHİPOS E-KLİNİKhttp://www.blogger.com/profile/07141441578574015250noreply@blogger.comBlogger32125tag:blogger.com,1999:blog-2115004617881903060.post-86729802754218829782015-02-08T22:26:00.001+02:002015-02-08T22:26:28.711+02:00<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<br /></div>
HİPOS E-KLİNİKhttp://www.blogger.com/profile/07141441578574015250noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2115004617881903060.post-16561044737602098492012-03-09T10:25:00.002+02:002012-03-15T12:38:54.319+02:00KADINLARDA İDRAR KAÇIRMA<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgQOoCjfDCAvHOCDHq0i73BSlhrxILtcCHp6o0CiZVSq7mybSOweuv_6AI7LcD22kxuqqwUjMLrjSEp9JGuDeFspd_r4tFCh10M0IeN9iwtgNh2P4NUrRfe2HaIFgCcPY8vbZTMwjKV6Ro/s1600/tot+idrar+ka%25C3%25A7%25C4%25B1rma.jpg" imageanchor="1" style="clear:left; float:left;margin-right:1em; margin-bottom:1em"><img border="0" height="176" width="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgQOoCjfDCAvHOCDHq0i73BSlhrxILtcCHp6o0CiZVSq7mybSOweuv_6AI7LcD22kxuqqwUjMLrjSEp9JGuDeFspd_r4tFCh10M0IeN9iwtgNh2P4NUrRfe2HaIFgCcPY8vbZTMwjKV6Ro/s200/tot+idrar+ka%25C3%25A7%25C4%25B1rma.jpg" /></a></div><br />
Kadınlarda idrar kaçırma genelde iki şekilde görülür, birincisi öksürük, hapşırma, ağır kaldırma, merdiven çıkma gibi fiziksel aktivitelerle karrın içi basıncının artmasına bağlı olarak görülen idrar kaçırma, diğeri ise aniden sıkışmaya bağlı olarak tuvalete yetişememe ve sık idrara çıkma şeklinde görülen ani sıkışma idrar kaçırmasıdır. İlki daha çok ileriki yaşlarda ve doğum yapmış olan kadınlarda görülürken, ikincisi her yaş kadın hastada görülebilmektedir. İlkinde tedavide fiziksel aktivite, kegel egzersizi, kilo verme ve en son aşamada ise ameliyat gerekirken, ikinci tür idrar kaçırmalarda ise daha çok ilaç tedavisi işe yaramaktadır. <br />
Hangi kadında idrar kaçırdığı için ilaç tedavisi, hangisinde ise ameliyat gerektiğine karar vermek oldukça önemlidir. Ameliyat teknikleri oldukça gelişmiştir. Çok kısa süreli ameliyatlar ve hastanede kalış süresi ile yüksek başarılar elde etmek mümkün olmaktadır. Elbette bir çok teknik hastalığın durumuna ve kadının yapısına göre, bir de pelvik organ sarkması olup olmadığına göre yapılabilmektedir. Günümüzde artık TOT (Transobturator Tape) ameliyatı ile yüz güldürücü sonuçlar alabilmekteyiz.HİPOS E-KLİNİKhttp://www.blogger.com/profile/07141441578574015250noreply@blogger.com8tag:blogger.com,1999:blog-2115004617881903060.post-15037900754446082192012-02-09T12:01:00.002+02:002012-02-09T12:01:56.596+02:00PROSTAT HASTALARI İÇİN KONFERANS<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">27 Şubat 2012 tarihinde Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde PROSTAT HASTALIKLARI konulu hastalar için eğitim toplantısının konuşmacısı Doç.Dr.Cevdet Kaya olacaktır. Tüm vatandaşlarımızı bekliyoruz.</div>HİPOS E-KLİNİKhttp://www.blogger.com/profile/07141441578574015250noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2115004617881903060.post-47285662400175102232012-02-07T15:05:00.000+02:002012-02-07T15:05:12.802+02:00BEL SOĞUKLUĞU HASTALIĞI (ÜRETRİT)<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">Bel soğukluğu idrar kanalında, cinsel yolla bulaşan bakterilerin oluşturduğu enfeksiyondur. Karakteristik olarak üretra akıntısı ve idrarda şiddetli yanma şikayeti ile kendini gösterir. Akıntının rengi sarı, yeşilimsi veya gri olabilir. En sık görülen iki bakteri türü Neisseria gonorrhoeae ve Chlamydia trachomatistir. <br />
Bel soğukluğunun kesin tanısı üretral akıntıdan ya da sürüntüden alınacak olan örneğin laboratuar şartlarında boyanması ile gram (-) diye adlandırdığımız özellikteki bakterilerin ortaya konulmasıdır. Ancak herhangi bir şekilde tanısal testler yapılamadığı durumlarda ise ampirik olarak her iki mikroorganizmayı da kapsayan tedavinin verilmesi en uygun tedavi yöntemidir. Yakın zamanda şüpheli cinsel ilişki öyküsü olan ve penisinden sarı-yeşil renkli akıntısı olan, bunun yanında da idrarda yanması olan erkeklere her türlü ihtimali göz önünde tutarak ikili antibiyotik tedavisi başlamaktayız. Bel soğukluğu geçiren erkekler eğer tedavi edilmezlerse kısırlığa yola açabilen testisin üst kısmında enfeksiyona maruz kalabildikleri gibi aynı zamanda ileriki yaşlarında üretra darlığı ile de baş başa kalabilirler. <br />
Bel soğukluğu bulaşıcı bir hastalıktır ve tedavi edilmeden hele hele korunmasız olarak cinsel ilişkiye girmek oldukça sakıncalıdır. Bu erkeklerin kadın cinsel partnerlerinde de pelvik enflamatuar hastalık ve üretrit gelişebilir.<br />
Dolayısıyla bu hastalarda tedavide aceleci olunmalı ve yüksek riskli hastalar zaman geçirmeden tedavi edilmelidir. Cinsel partnerler de tedavi amacı ile değerlendirilmeli ve yakın takibe alınmalıdır. <br />
Bel soğukluğuna benzer şekilde seyreden ve cinsel yolla bulaşan bir çok hastalık vardır ve bunların tedavisi de birbirinden oldukça farklı olmaktadır. Genital bölgede siğil, lezyon yada büyük yaralara yol açan bakteriler veya virüsler yoluyla bulaşan hastalıkların tanınması oldukça önemlidir. Kondilom, frengi ve herpes enfeksiyonları bunlardan bazılarıdır.<br />
Ülkemizde ise bu olguların çoğunluğu kayıt altına alınamadığı için yeni vaka sayısı bilinmemektedir. Ancak korunmasız ve şüpheli ilişkiler yada birden çok cinsel partnerin olması, enfekte birey ile cinsel ilişkide bulunulması temel risk faktörleridir.<br />
Bel soğukluğunda erken teşhis ve tedavi oluşabilecek her türlü komplikasyonun önüne geçmede temel faktördür. Tedavide olgunun derecesi verdiğimiz antibiyotiğin cinsini, süresinini veya sayısını etkilemektedir. Komplike olmamış olgularda tek doz seftriakson yada sefiksim maddesini içeren antibiyotiğin günde bir defa 400 mg alınması yada seftriaksonun yanında 7 gün boyunca doksisiklin hastalara uyguladığımız tedavi yöntemleridir.<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
</div>HİPOS E-KLİNİKhttp://www.blogger.com/profile/07141441578574015250noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-2115004617881903060.post-32994978466341300832011-06-01T12:07:00.001+03:002011-06-01T12:12:40.708+03:00HİPOSPADİAS AMELİYATI SONRASI BAKIM ÖNEMLİDİR<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">Hipospadias onarımından sonra uygulanacak olan ideal pansumanının 2 gün süre ile aralıksız olarak kalması gereklidir. Bunun yanında kolayca çıkartılabilir olması tercih edilir. Her ne kadar birçok pansuman şekli önerilmiş olsa da herhangi bir pansuman yapılmaması da bir alternatif olmaktadır. Özellikle çok karmaşık pansumanlardan kaçınıp sadece antibiyotikli krem uygulamak hastanın konforunu artıracak ve ailenin yükünü azaltacaktır. Bunun yanında alternatif olarak uygulanabilen sandviç tipi pansumanda, cerrahi bölge korunmaya alındıktan sonra penis batın alt kısma yatırılarak bastırılır. <br />
Üriner diversiyon genellikle proksimal ve midpenil hipospadias olgularında tercih edilmektedir. Ancak distal penis olgularında gösterilmiş bir yararından çok cerrahın seçimine bağlıdır. Hakim ve ark. tarafından yapılan çok merkezli çalışmada distal onarım yapılan olgularda post-operatif üretral diversiyon kullanılmasının anlamlı bir fayda sağlamadığı gösterilmiştir. 6-8 French hidrofilik kateterlerin neoüretraya yerleştirilip, daha önceden konulmuş olan ve ameliyat boyunca traksiyon amacı ile kullanılan prolen sütür ile glansa sabitlenmesi sıklıkla uygulanmaktadır Üriner sistem enfeksiyonu oranı açık ve kapalı sistemlerde farklı bulunmadığı için, özellikle bezlenen küçük çocuklarda üretral kateterin uç kısmının açık bırakılıp dıştaki beze boşalması sağlanabilmektedir. <br />
<br />
</div>HİPOS E-KLİNİKhttp://www.blogger.com/profile/07141441578574015250noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2115004617881903060.post-23606311618281435682011-01-10T14:54:00.001+02:002011-01-10T14:56:24.510+02:00KISIRLIK (ERKEK NE KADAR SUÇLU?)<div align="justify"><span style="color:#ff0000;">Kısırlık nedir?<br /></span>Kısırlık, herhangi bir korunma olmaksızın 1 yıl süre ile cinsel ilişkiye rağmen çocuk sahibi olunamamasıdır. Birçok çiftin yaşadığı bu sorun toplumda %10-15 arasında görülmektedir.<br /><span style="color:#990000;">Sperm hücresi nasıl ve hangi organda oluşur?<br /></span>Erkekte döllenmeyi sağlayan sperm hücreleri testislerde üretilir. Epididim dediğimiz kısımda da olgunlaşır. Ergenlik ile birlikte başlar sperm üretimi. Beyinden salgılanan hormon testosteron salgılanmasına yol açar. Bu hormon da sperm hücrelerinin olgunlaşmasını sağlar.<br />Sperm hücresi üretimi hangi yaşlarda olur?<br />Ergenlik ile birlikte başlar ve sağlıklı bir erkete hayatın tüm evrelerinde devam eder, ancak elbette yaşlılık ile beraber gerek sayı gerekse de hareket bozukluğu başlar.<br /><span style="color:#ff0000;">Kısırlıkta erkeğe ait problemler sık mıdır?<br /></span>Kısırlık erkek ve kadını eşit ölçüde etkiler yani erkek ve kadına ait problemler hemen hemen eşit oranda görülür. Tüm kısırlık (infertilite) olgularının %40’ında erkek, %40’ında ise kadın sorumludur. Geri kalan kısımda ise her ikisine yada ilişkiye bağlı sorunlar görülür.<br /><span style="color:#ff0000;">Erkeklerde kısırlığa yol açan nedenler neler?<br /></span>Bir çok hastalık yada sebebe bağlı oluşabilir. Spermin üretim bozuklukları, kanallardaki tıkanıklıklar, travma, hormon bozuklukları, varikosel, enfeksiyonlar başlıca sebeplerdir.</div>HİPOS E-KLİNİKhttp://www.blogger.com/profile/07141441578574015250noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2115004617881903060.post-89749945315996893012010-12-30T11:52:00.003+02:002010-12-30T12:02:15.869+02:00ERKEN BOŞALMAErken boşalma genç erkeklerde (40 yaş altı) en sık görülen cinsel problemdir. Şimdiye kadar değişik tanımlamalar yapılmasına rağmen, en basit olarak, ilişkiye giren çiftin isteğinden önce boşalmasıdır. Basit bir sorun gibi görülmesine rağmen birçok ilişkide değişik boyutta sorunlara yol açabilmektedir.<br /><span style="color:#ff0000;">Her erkekte görülen erken boşalma aynı mı?<br /></span>Erken boşalma cinsel hayata başlanıldığı zamandan beri devam edebilir ve her ilişkide ortaya çıkabilir, ya da başlangıçta böyle bir problemi olmayan ve kadın orgazma ulaşana kadar boşalmayan erkeklerin başka nedenler ile sonradan cinsel hayatın bozulması ile ve erken boşalmanın başlamasıyla da kendini gösterebilir. Bunları biz tıp dilinde birincil ve ikincil olarak adlandırmaktayız.<br /><span style="color:#ff0000;">Ne kadar sürede boşalma erken boşalma sayılır?<br /></span>Boşalma sürelerine baktığımızda ise kesin bir süre vermek mümkün olmamaktadır. Bazı araştırmalara göre 5 dakika içinde boşalma olması erken sayılırken, bazen 2 dakikada boşalma erken sayılır. Bazen de daha cinsel ilişkiye giremeden yani vajinaya duhul olmadan erkeğin boşalması erken sayılabilmektedir. Bunlardan hangisi olursa olsun, ilişki sırasında kadın daha orgazm olmadan ya da kadın tatmin olmadan erkeğin istemediği bir anda boşalması erken boşalma sayılabilir. <br /><span style="color:#ff0000;">Erken boşalmada kadının rolü nedir?<br /></span>Uzun zamanda orgazm olan kadınların eşlerinde ise erken boşalma teşhisini koymak çok güçtür. Bu durumda kadındaki orgazm bozukluğunu tedavi etmemiz gerekecektir. Bu durumda erkeği tedavi etmenin bir faydası olmayacaktır. Zaten eşleri birlikte tedavi etmek daha başarılı sonuçlar vermektedir ve biz de bir psikolog ya da psikiyatr eşliğinde uyguladığımız tedavide her iki eşin de bulunmasını isteriz.<br /><span style="color:#ff0000;">Kadınlarda da Cinsel Problemler Yaşanmakta mıdır?<br /></span>Elbette. Kadınlarda bulunan cinsel sorunlar çok konuşulamadığı için çok da bilinmemektedir. Cinsel problem denilince hemen erkeğin sorunları akla gelmektedir. Halbuki kadınlarda vajinal kuruluk, ilişki sırasında ağrı, orgazm bozukluğu, tatmin olamama ve vajinusmus dediğimiz ilişkiye girememe gibi çok ciddi sorunlar görülebilmektedir. Zaten kadında bu sorunlardan birisi veya birkaçı varsa erkekte erken boşalmayı tek başına tedavi etmek yersizdir ve başarılı olamayacaktır.<br /><span style="color:#cc0000;">Sertleşme Bozukluğu ile ilgisi var mı?<br /></span>Penis sertleşmesi ile boşalma çok farklı şekilde çalışmakta ama birlikte uyum içinde olmak zorundadır. Yani penis sertleşmesi boşalma sonrası biter ardından tekrar boşalma olana kadar sertleşme devam eder. Ancak bir kısım erkekte penis sertleşmesi bozukluğu ile beraber erken boşalma yaşanmaktadır. Dolayısı ile de, bu erkekler hem sertleşmeyi uzun süre sağlayıcı hem de boşalmayı geciktirici şekilde tedavi edilmelidir.<br /><span style="color:#cc0000;">Erken Boşalmanın yaş ile ilgisi var mı?<br /></span>Genç erkeklerde daha ileri yaşlara göre daha sık görülmektedir. Bunda cinsel tecrübenin etkisi, cinsel eğitim ve kişinin kendini tanıması oldukça büyük rol oynamaktadır.HİPOS E-KLİNİKhttp://www.blogger.com/profile/07141441578574015250noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-2115004617881903060.post-15652587949133378812010-12-09T14:41:00.006+02:002010-12-10T15:15:02.867+02:00SİZDEN GELEN SORULAR?<div><strong>Soru: Merhaba. Biz dört yıllık evliyiz ve <span style="color:#ff0000;">çocuğumuz olmuyor.</span> Eşimin yapılan tahlilleri tamamen normal bulundu. Benim <span style="color:#990000;">sperm testimde</span> de sperm sayısı 24 milyon; total <span style="color:#660000;">motilite</span> %56, hızlı hareketli sperm oranı da %0. bulundu. Sizce bu değerler normal mi? Sorun ben de olabilir mi?<br /></strong><br />Cevap: Evet sperm tahlilinize bakıldığında hızlı bir şekilde ileri hareketli olması gereken sperm hücresi oranının çok düşük olduğu görülmekte. Varikoseliniz olabilir. Bir ürolog arkadaşımıza kontrol olmanızda büyük fayda var.<br /><br /><strong>Soru 1: Hocam babamı <a href="http://www.urolojix.com/"><span style="color:#660000;">prostat kanserinden</span> </a>kaybetmiştik. Ben de 39 yaşındayım. Benim dikkat etmem gereken şeyler var mı? Bende de kanser riski var mı? Geçen gün bir yerde okumuştum. Bizim de ileride muayene olmamız gerekiyor mu?<br /></strong><br />Cevap: Öncelikle başınız sağ olsun. Prostat kanseri ailesel özellikler taşır. Babasında, amcasında ya da dedesinde prostat kanseri olan erkeklerin bu hastalığa yakalanma riski 4-5 kat daha yüksektir. Dolayısıyla babanızda prostat kanseri öyküsü olduğu için sizin de bu hastalığa karşı önlem olarak normal erkeklere göre daha erken yaşta başvurmanız gereklidir. PSA dediğimiz kan testi ve prostat muayenesi ile yıllık olarak 40 yaşından itibaren kontrol etmemiz gereklidir.<br /><br /><br /><strong>Soru 2: İyi günler doktor bey. Oğlum 8 yaşında. Gece <span style="color:#000099;">yatağını ıslatması</span> devam ediyor. Eskiye göre azaldı ama gene de haftada 2-3 kere yatağını ıslatıyor. Eşimin de çocukluğunda aynı şikâyeti varmış ama kendiliğinden geçmiş. Bekleyelim mi? Bir taraftan da sürekli çarşaf yıkamaktan bıktım. Kendisi de çok utanıyor. Şimdiden teşekkür ederim.<br /></strong><br />Cevap: Gece alt ıslatma çocuklar için en büyük sorunlardan birisidir. Her ne kadar zamanla bir kısım çocukta kendiliğinden düzelse de ergenliğe girmiş ya da artık iş hayatına atılmış kimselerde de görebildiğimiz bir rahatsızlık. Sizin en kısa sürede bir üroloji uzmanına başvurup tedavi sürecini başlatmanız gereklidir. Unutulmamalıdır ki, geç tedavi edilmiş alt ıslatma hastalığı, çocukların gelişimini etkileyip kendine güvensizlik, okulda ve sosyal hayatta başarısızlık ve depresyon bulgularına yol açabilmektedir.<br /><br /><br />Soru 3: Hocam annem 61 yaşında. İdrar kesesinde kanser bulundu ve ameliyat edildi. Kesenin duvarına sıçramamış olduğundan şimdilik kontrol ediliyor. Hocam endoskopi işlemi daha ne kadar sürer? Ne gibi şeylere dikkat etmemiz gerekir?<br /><br />Cevap: Geçmiş olsun. Mesane kanserinde idrar kesesinin duvarını tutmamış tümörlerde genel yaklaşımımız ilk tedaviyi yaptıktan sonra ilaç tedavisi verip ardından 3 ayda bir, ikinci yılda ise 6 ayda bir defa idrar kesesinin temiz olup olmadığını anlamak için sistoskopi dediğimiz bir işlemi yaparız. Eğer aralarda tümör bulunmaz ise bu sefer yıllık kontrol yaparız. 5 yıl sonra 2-3 yılda bir defa bakmak gerekir. Babanızın dikkat etmesi gereken şey sigaradan uzak durmasıdır. İdrarını fazla tutmaması gereklidir. Eğer prostat şikayeti de varsa bunun da tedavi edilmesi şarttır.<br /><br /><br /><strong>Soru 1: 27 yaşında erkeğim. Daha önce 2 kere <a href="http://www.urolojix.com/"><span style="color:#006600;">bel soğukluğu</span> </a>geçirdim. Tedavisini olmuştum. Gene 1 hafta önce de bel soğukluğu belirtileri başladı. Doktor aynı ilacı yazdı ve kullandım. Bu sırada yaptırdığım testler şu şekilde: CRP 0.164 ve sedimentasyon 9 mm/saat. Benim sorum hocam, bu testler bel sokukluğu testleri midir? Bir de hocam, benim hastalığım acaba müzmin hale mi geldi de sık tekrarlıyor. Önceden ilaçla rahatlardım ama şimdi daha uzun süre ilaç kullandım.<br /></strong>Cevap 1: Bel soğukluğu testi üretral akıntıdan elde edilen sıvının kültürü ile mümkündür. Kanda bakılan sedimentasyon yada CRP dolaylı testlerdir. İkincisi ise bence artık kronik prostat iltihabı gelişmiş durumda. Yani bel soğukluğundan kaptığınız mikroorganizmlar kronik prostat iltihabına yol açmış olabilir. Ancak tedavisi elbette var. Geçmiş olsun<br /><br /><strong>Soru 2: Merhaba. Ben 23 yaşındayım. Sağ böğrümde bıçak saplanır gibi bir ağrı oldu. Dün acile gittim. İdrarımda kanama buldular. Kum döktüğümü söylediler. Ancak ağrı kesici ilaçla rahatladım. Bulantı kusmam da oldu hocam. Röntgen de bir şey gözükmedi. Bu ağrıyı tekrar çekmekten korkuyorum. Ne yapayım?<br /></strong><br />Cevap 2: Böbrek taşı görülme sıklığı bu mevsimde ve oruç ayında oldukça artıyor. Ağrı oluşturmada taşın boyutu ve yeri oldukça önemlidir. Böbrekten çıkıp üreter dediğimiz idrar kanalına düşen taşlar hem çok şiddetli ağrı yapabilir hem de bulantı ve kusma gibi şikayetlere neden olabilir. Bu durumda bu taşın büyüklüğünü yerini ve herhangi bir tedavi gerekip gerekmeyeceğini gösteren tomografi yada ilaçlı böbrek filmi (IVP) çektirmek gereklidir. En yakınınızdaki bir üroloji doktoruna başvurun. Geçmiş olsun.<br /><br /><strong>Soru 3: Hocam, doğuştan gelen, erkeklik organımın idrar deliği alt kısımda. Yaklaşık iki santim aşağı kaymış durumda. İleride evleneceğim zaman sorun olur mu? Hipospadias gibi bir şey diyorlar. Sizce ameliyat olmalı mıyım? Yardım ettiğiniz için teşekkürler hocam. </strong><br /><br />Cevap 3: Hipospadias yani doğuştan yarım sünnetli olma durumunda idrar deliği olması gereken yerin daha alt kısmında olur. Bu bazen penisin dip kısmına da yakın olur uç kısmına da. Hipospadiasda temel problem peniste eğrilik olması, idrarı ileriye değil de aşağıya yapma şikayeti ve estetik açıdan kötü görünümdür. Hastalığın ağırlığına göre 1.5-2.5 saat arasında bir sürede idrar deliği uç kısmına taşınır ve en önemlisi de eğrilik düzeltilir. Bunların yanında sizin sorduğunuz gibi, evlilikte ileriye boşalma tam olmayacağı için çocuk sahibi olmanızda sorun yaşayabilirsiniz. Bu konuda detaylı bilgiyi sitemizden (<a href="http://www.urolojix.com/">http://www.urolojix.com/</a>) öğrenebilirsiniz. Mutlaka ameliyat gerekir. Geçmiş olsun.<br /><br /><strong>Soru 4: Hocam 41 yaşındayım. Üretra darlığı nedeniyle bir kez ameliyat oldum. Sonrasında idrar akım hızı tekrar azaldı. Ardından da idrarım kesildi, yapamadım. Ameliyat olduğum hastanede sonda da takılamadı. Sonra göbeğimin altından mesaneye farklı bir sonda takıldı. Ameliyat gününü bekliyorum. Çok endişe ediyorum şimdi. Kapalı ameliyatla düzelir mi? Yoksa başka ameliyat gerekir mi?<br /></strong><br />Cevap 4: Üretra darlığı tahrişe bağlı, travmaya bağlı oluşabileceği gibi idrar yolu iltihabına, sonda takılmasına bağlı da olabilir. Bazen de sonda takılırken zorlanmaya bağlı ciddi darlıklar oluşabilir. Genel olarak 2-3 kez kapalı operasyon yani endoskopik yöntemle tedavi ediyoruz. Eğer darlık nüks ederse bu durumda açık olarak üretroplasti yapıyoruz. Geçmiş olsun.<br /><br /><strong>Soru 1: Sayın Hocam, ben 21 yaşında 185 cm boyunda 66 kiloda bir gencim. Sperm testimde spermatozoid hücresi görülmedi. Çekilen ultrasonda varikosel bulunmadı. Azospermi dedi doktor bey. Hormon değerlerimin de normal olduğunu söyledi. Benim asıl sorunum benden meni hiç gelmiyor. Ne yapmam gerekir? Bunun tedavisi var mı?<br /></strong>Cevap 1: Azospermi yani sperm hücresinin görülmemesi iki sebepten dolayı kaynaklanmaktadır. Birincisi testiste sperm üretiliyor olabilir ancak kanalda tıkanıklık olduğu için dışarıya atılamıyor olabilir. İkincisi testiste sperm üretilemiyor olabilir. Öncelikle Bunu ayırmak gerekir. Bunu da muayene, FSh testi ile ve gerekirse ultrason ile ayırırız. Geçmiş olsun.<br /><br /><strong>Soru 2: Merhaba. 24 yaşında bir erkeğim. Sol karın bölgemde ağrı oluyor. Bir üroloğa gittim. İdrar tahlili ve röntgen istedi. Röntgende o tarafta bir şey gördü idrar tahlilimde de kanama çıktı. İlaçlı böbrek filmi istedi. Filmde her şey normal çıktı. Hiçbir ilaç vermedi. Bu ağrılar devam ediyor ne yapmalıyım? Başka kime başvurabilirim?<br /></strong><br />Cevap 2: Böğür ya da yan ağrılarının birçok sebebi vardır. Genellikle de birbiri ile karışır. Daha çok hastalarımızın endişesi bu ağrının bir böbrek ağrısı olup olmadığıdır. Kas ağrısı, eklem ağrısı, sinir kökü ağrısı dediğimiz radikülit ve taş düşürme ağrısı hep birbiri ile karışabilmektedir. Bu ağrı için bir dahiliye uzmanına başvurabilirsiniz.<br /><strong><br />Soru 3: Babam 62 yaşında. Prostat şikayetleri vardı babamın, çekilen ultrasonda prostatı büyümüş çıktı bir de mesanede 3 cm lik yuvarlak bir taş bulundu. Hocam benim sorum ameliyat mı yaptırmak gerekir yoksa taşın ameliyatsız olarak şok dalgasıyla kırılması mı daha uygun olur?<br /></strong><br />Cevap 3: Mesane taşı ile birlikte prostat büyümesinde yapılacak en iyi tedavi ameliyattır. Çünkü erkeklerde mesane taşları genellikle prostat büyümesine bağlı oluşur. Dolayısı ile sadece taşı kırmak yeterli olmayabilir. Yeniden taş oluşabilir ve kırılan parçalar da kolaylıkla atılamaz. Kaldı ki, mesane taşlarında taş kırma ilk tedavi seçeneği de değildir. Geçmiş olsun.<br /><br /><br /><strong>SORU 1: Sayın hocam 2 yıllık evliyiz. Eşim 30 yaşında, ben de 27. Çocuğumuz olsun istediğimiz için üroloji uzmanına gittik. Doktorumuz eşimde damar genişliği olduğunu söyledi. Normal yolla çocuk sahibi olamayacağımızı aşılama ile olabileceğini söyledi. Eşimin sperm sayısı ve kalitesi düşükmüş. Sperm sayısı 9 milyon. Aşılama ile gebe kalma şansımız var mı?<br /></strong><br />CEVAP: Varikosel yani testisin toplar damarlarının genişlemesi sperm hücrelerinin öncelikle ileri hareketlerini kısıtlar veya bozar, ardından ise sperm sayısını azaltır. Erkeklerde tedavi edilebilen en önemli kısırlık sebebidir. Varikosel tedavi edilmeden aşılama gibi yardımlı üreme yöntemi denemek çocuk sahibi olma şansınızı azaltır. Dolayısı ile yapılacak bir operasyon çocuk şansınızı artırır. <a href="http://www.urolojix.com/">http://www.urolojix.com/</a>. Geçmiş olsun.<br /><br /><strong>SORU: Merhaba, babam 63 yaşında. Her iki böbreğinde kist bulundu. Sağ böbrekteki 60x75 mm, sol böbrekteki 35 mm boyutunda. Doktor herhangi bir ilaç vermedi ve ameliyat için kistlerin büyümesini beklememiz gerektiğini söyledi. Ne yapabiliriz? Neye dikkat etmemiz gerekir? Cevabınız için şimdiden teşekkür ederim.<br /></strong><br />CEVAP: Geçmiş olsun. Basit böbrek kistlerini, çok büyük boyutlara ulaştığında yada yaptığı basıya bağlı ağrıya neden olduğunda tedavi ediyoruz. Bu boyutlardaki basit kistleri genellikle takip ediyoruz. Gene de bu tür kistlerin tümöre dönüşme ihtimali vardır. Bir de böbrek fonksiyonlarını bozmakta olan bir kist ise tedavisi gereklidir.<br /><br /><strong>SORU: Doktor bey, eşim 61 yaşında. İdrarında kanama olduğu için doktora götürmüştük. İdrar kesesinde ur çıktı, kapalı ameliyatla alında. Sonucunda kesenin adelesine geçmediği anlaşıldı. Bunun üzerine ilaç vermeye karar verdiler? Eşim ilacı almak istemiyor. Sondayla idrar kesesine vereceklermiş. Hocam tehlikeli bir tedavi mi? Bu arada söylememize rağmen sigarayı bıraktıramadık eşime. Cevabınızı bekliyorum.<br /></strong><br />CEVAP: Mesane tümörü özelikle sigara içen insanlarda daha sık gözlenen ve daha kötü seyredebilen bir hastalıktır. Bahsettiğiniz tedaviyi intrakaviter, yani mesane içine, ince bir kateter ile genelde 6 hafta süreyle haftada bir defa veriyoruz. Verdiğimiz tedavi kemoterapi yada immünoterapi dediğimiz bir çeşit aşılama. Elbette bazı yan etkileri olsa da, güvenle tedaviyi tamamlıyoruz. Zaten vermemiz gereken bir ilaç. Hastalığın nüksünü engelliyor. Eşinizin sigarayı bırakması gereklidir. Geçmiş olsun.<br /><br />SORU: Hocam oğlumu geçen hafta sünnet ettirdim. Hiçbir sorun olmadı. Ancak pipisinin üzerinde iltihap gibi duran sarımsı bir görüntü var. Acaba iltihap mı kaptı? Bize antibiyotik bir şurup verilmedi. Sadece bir merhemi 1 haftadır kullanıyoruz.<br /><br />CEVAP: Sünnet sonrası bu bahsettiğiniz görünüm daha çok kullandığınız merheme bağlı olabilir. Verdiğimiz merhem yada kremler genelde antibiyotikli ilaçlardır. Dolayısı ile ayrıca bir antibiyotiğe gerek yoktur. Yapmanız gereken şey merhemi artık kullanmayın ve çocuğunuza sık sık duş aldırın. Geçmiş olsun.<br /><br /><br />Soru 1: Hocam babam 82 yaşında. Geçen sene prostat kanseri teşhisi konuldu ve hormon iğnesi başlandı. Ben şu an 48 yaşındayım. 1-2 senedir sık idrara çıkma şikayetim var. Soğuk havalarda daha çok oluyor bu şikayetim. Şimdiye kadar hiç prostat muayenesi olmadım. Kaç yaşından sonra muayene olmayım? Sık idrara çıkma önemli mi? Prostat başlangıcı mı? Cevaplarsanız memnun oluruz.<br /><br />Cevap: Babanızda prostat kanseri olduğu için zaman kaybetmeden prostat kontrolünden geçmeniz gerekir. Normalde 50 yaşından sonra senede bir defa yaptığımız prostat muayenesi ve prostat için kan testini, ailede prostat kanseri öyküsü olduğunda 45, hatta bazen 40 yaşından sonra yapmaktayız. İdrara sık çıkmanın birçok nedeni olmasına rağmen, prostat büyümesinin de bir belirtisi olabilir.<br /><br /><br />Soru 2: İyi günler. Ben 51 yaşındayım. Sertleşme sırasında eğriliğim oluyor. Bu şikayetim 2 senedir var. Organımın dip kısmında elime gelen bir sertlik var ve sertleşince yana doğru eğrilme oluyor. Herhangi bir ağrım yok. Ama ileride bir soruna yol açar mı diye korkuyorum?<br /><br />Cevap: Peyroni plağı penisin dış kılıfındaki kalsifikasyonlardan yani bir çeşit yaralardan kaynaklanmaktadır ve en büyük belirtileri ele gelen bir sertlik olması, eğrilik ve ağrıya neden olmasıdır. Şikayetin başlamasından itibaren 6 ay süre ile tedavi etmiyoruz. Ardından ilaç tedavisi ile yada bir cerrahi operasyon ile tedavi ediyoruz. Ancak penisteki eğrilik veya ağrınız çok ileri düzeyde değilse takip de edilebilir. Geçmiş olsun.<br /><br /><br />Soru 3: Hocam 45 yaşındayım. 2 yıl önce işlerim bozuldu ve dükkanı kapattım. Ondan sonra oldu diye düşünüyorum. Ben de cinsel isteksizlik ve sertleşme bozukluğu başladı. Bir kez hastaneye gittim psikolojim için bir ilaç yazdılar ama faydası olmadı bana. Hocam ne yapabilirim?<br /><br />Cevap 3: Cinsel isteksizlik genellikle psikolojik nedenlerden kaynaklanmaktadır. Sertleşme bozukluğu da psikolojik olabilir ancak altta yatan organik bir neden de olabilir yani bir hastalığa da bağlı olabilir. Onun için başka bir neden olup olmadığını araştırmak için doppler ultrasonografi yaptırmak ve tedaviyi de buna göre ayarlamak gerekmektedir.<br /><strong>Soru 1: Hocam, 12 yaşındaki oğlumun sol yumurtasında bir haftadır ağrı ve şişlik var. Ağrısı kasıklara da vuruyor. İki gün önce sabah ağrıyla uyandı. Hocam bunun sebebi ne olabilir?<br /></strong>Cevap: Testislerde ağrı ve şişlik, testis iltihabından, hidrosel dediğimiz sıvı toplanmasından ve varikosel dediğimiz damar genişlemesinden kaynaklanabilir. Dolayısı ile mutlaka bir üroloji uzmanına muayene ettirin. Önemli bir problem olabilir. Geçmiş olsun.<br />Soru 2. Doktor bey, benim 7 yaşında bir kızım var. Uzun süredir altını ıslatmıyordu ama 5 gün oldu tekrar başladı. Daha önce de doktora götürdüm, bir ilaç kullandı ama hiçbir faydası olmadı. Uykusu oldukça ağır. Gündüz çişi gelse son ana kadar bekletip yapmıyor. Hocam ne yapmalıyız?<br /><br />Cevap: Alt ıslatma gece normalden fazla idrar üretimi olması, uyanma güçlüğü olması ve idrar kesesinin aşırı aktif olmasından kaynaklanabilir. Bu yaştaki bir çocuğ umutlaka tedavi etmemiz gerekir. Öncelikle gece normalden fazla olan idrar miktarını azaltmak için ilaç tedavisi veriyoruz. Ancak motivasyon oldukça önemlidir. Öncelikle çocuğu ve sizi bilgilendirip ardından idrar kaçırma açısından motive ediyoruz. Ayrıca işeme alışkanlıklarını da düzeltmemiz gerekiyor.<br /><br />Soru 3: Hocam ben 17 yaşındayım. Benim bir arkadaşım var. Arkadaşımın geceleri altını ıslatma sorunu var. Abisi de ıslatıyordu ama o 13 yaşında bıraktı. Yardım edebilir misiniz?<br />Cevap: Ergenlik yaşına kadar iyileşmemiş ya da tedavi edilmemiş alt ıslatması olan hastalar daha küçük çocuklara göre tedaviye daha dirençli olabiliyor. Bazen bu çocuklar bir ilaç tedavisi ile alt ıslatmadan kurtulabiliyor. Bazen de tedavi başarılı olmadığı için ürodinami dediğimiz mesane çalışmasını gösteren ileri tetkiklere ihtiyaç olabiliyor. Ama ne olursa olsun mutlaka tedavisi mümkündür ve zaman kaybedilmeden <a href="http://www.urolojix.com/">üroloji uzmanına </a>görünmelisiniz.<br />Soru 4: Babam 55 yaşında, 1 ay önce kapalı prostat ameliyatı olmuştu. İdrarını yapamadığı için yapılmıştı ameliyat. Şu an çok rahat idrar yapabiliyor. Ama patoloji raporu temiz çıkmadı. Kanser olduğu yazıyor. Hocam tekrar ameliyat mı olması gerekli?<br /><br />Cevap: Kapalı prostat ameliyatı (TUR) sırasında kesilen doku parçaları patolojiye gider ve nadiren prostat kanseri olarak rapor edilir. Eğer prostat kanseri olarak gelirse doku inceleme sonucu, bu durumda kanserin yaygınlığına bakılır ve az miktarda kanser dokusu varsa takip bile edilebilir. Ama kanser dokusu fazla ise radikal prostatektomi dediğimiz prostatı ve çevre dokularını tamamen çıkardığımız bir operasyon yaparız. Geçmiş olsun.<br /><br />Soru: İyi günler doktor bey. 31 yaşında bir erkeğim. Mide ağrım oluyordu, hastanede bir ultrason çektirdim. Ultrasonografi sonuçlarımda sol böbrek orta ve alt polde 12 mm çapta kist çıktı. Sağ böbrekte alt ve orta kısımda 9 mm çaplı iki tane kalkül izlenmiştir yazıyor. Bunlar hakkında, bir de tedavisi konusunda bilgi almak istiyorum. Ayrıca hocam mide bulantılarımın bu durumdan kaynaklandığını söylediler. Böyle bir şey olabilir mi? Teşekkür ederim.<br />Cevap: Böbreklerdeki basit kistler tehlikeli değildir, herhangi bir müdahaleye gerek yok. Sadece belli aralıklarla ultrason çektirmek gerekli. Onun dışında böbreğinizdeki taşlar her an kanala düşüp şiddetli ağrıya sebep olabilir. Böbreğin boşalmasını geciktirebilir. Yaşınız da genç olduğu için taşı kırdırmanız (ESWL-şok dalga tedavisi) gereklidir.<br /><br />Soru: Hocam iyi çalışmalar. 28 yaşında bir bayanım. Bir şirkette muhasebeci olarak çalışıyorum. 4 yıl önce böbreğimin çıkışında doğuştan kaynaklanan darlık olduğu için pyeloplasti dediğiniz bir ameliyat olmuştum. Ameliyattan önceki ultrasonumda ikinci dereceden böbrek genişlemesi vardı. Geçen hafta çektirdiğim ilaçlı böbrek filminde genişliğin devam ettiği söylendi. Benim merak ettiğim bu sürede ameliyat fayda etmemiş mi hocam? Böbrek toparlamamış olabilir mi? Ne yapmalıyım? İkinci bir ameliyat mı gerekecek?<br />Cevap: Böbrek çıkışındaki doğumsal darlıklar ameliyat edilene kadar zaten böbreği oldukça hırpalıyorlar. Yani zaten ciddi bir genişleme oluşturuyorlar. Ameliyat ile o darlığı düzelttiğimizde de idrarın kanala geçişi sağlanıyor ama böbrekteki genişleme tam düzelmiyor. Çünkü yılların izi diyebiliriz. Bu durumda biz de ilaçlı böbrek filmi istemiyoruz ve genellikle ultrason ile takip ediyoruz. İkinci ameliyata gerek yok. Önemli olan böbrek çalışmasında daha da bozulma olmaması. Bir ara sintigrafi dediğimiz böbrek fonksiyon testi yaptırmanız iyi olur.<br /><br />Soru: Hocam 35 yaşındayım. Geçen ay bir bayan ile birliktelik yaşadım. Penisimde 1-2 gündür sarımtırak ve kötü kokulu bir akıntı var. Çamaşırımı sürekli değiştirmek zorunda kalıyorum. İdrarımı yaparken de sanki jilet işiyormuş derecede yanma ve acıma var. Bunun için ne önerirsiniz hocam. Hangi ilacı kullanmalıyım? Herhangi bir doktora gitmeye çekiniyorum? Acilen yardımcı olursanız sevinirim.<br />Cevap: Yaşadığınız ilişkide bulaşıcı olan bir hastalık kapmışsınız. Halk arasındaki adıyla bel soğukluğu dediğimiz üretrit geçiriyorsunuz. Acil olarak tedavi olmanız gerekir. Daha sonradan oluşabilecek idrar kanal darlığı, prostat iltihabı, idrar yolu iltihabı ve kısırlık gibi sorunlar oluşmasın diye. Buradan size ilaç ismi söylememiz ve sizin de bunları kullanmanız doğru olmaz. Bundan dolayı size en yakın bir <a href="http://www.urolojix.com/">üroloji uzmanına </a>başvurmanız en doğru olandır. Ama acil. Geçmiş olsun.<br /><br /><br />Soru: İyi günler Cevdet Bey. 22 yaşında bir erkeğim. Yaklaşık bir ay önce böbrekteki taşıma taş kırma yöntemi uygulandı. Birinci haftada taşın bir kısmını düşürdüm. Ardından doktorum ultrasonla baktı. Üreterde bir parça taşın düşmediğini söyledi. Ağrım yok. Bu taş düşer mi? Taşı düşürmek için ne yapmam gerekir?<br />Cevap: Üreter taşının büyüklüğü önemli. Genellikle 5 mm den küçük taşlar kolaylıkla düşer. Daha büyük taşlar ise kendiliğinden düşmeyebilir. Anladığım kadarı ile sizin taşlarınız düşecek boyutta. Bol bol sıvı alın. Hareketli olun. Düşecektir. Geçmiş olsun.<br /><br />Soru: Hocam 41 yaşındayım. Korunmak için sperm kanallarını önceden bağlatmıştım. Şimdi ikinci kez bir evlilik yaptım. Yeni eşim çocuk sahibi olmak istiyor. Hocam sperm kanalını tekrar açtırma şansım var mı acaba? Eğer bu şansım yoksa ne yapabiliriz çocuk sahibi olmak için?<br />Cevap: Vazektomi dediğimiz sperm taşıyan kanalların kesilip bağlanması, kadınlardaki tüp ligasyonu yani bağlanmasına göre daha seyrek yapılan kısa süreli bir operasyondur. Vaz deferens dediğimiz kanalın tekrar birleştirilmesi elbette mümkündür, ancak mikrocerrahi yöntemini gerektirir. Başarı oranı da çok çok yüksek değildir. Dolayısı ile genellikle sizin gibi olan çiftlerde tüp bebek uygulamasını tavsiye ederiz.<br /><br />Soru: Selamlar hocam. 40 yaşındayım. 10 gün önce sol yumurtamda bir şişlik fark ettim. Ağrı yoktu, bu şişlik giderek büyüdü ve sol yumurtam iyice sertleşti. Biraz ağrı da yapmaya başladı. 3 gün önce devlet hastanesinin aciline başvurdum. Yumurtalık iltihabı denildi. Bir tahlil yapılmadı ama ilaç başlandı. O günden beri iki tane ayrı iğne antibiyotik yaptırıyorum. Ama sertlik biraz daha arttı. Şişlik de. Kötü bir şey olabilir mi? Yoksa ilaçlar mı tesir etmedi?<br />Cevap: Testislerdeki şişmeye ve sertliğe yol açan birkaç hastalık vardır. Ama en tehlikeli olanı testis tümörüdür. Genç yaşlarda görülür. Ele gelen sertliktir ilk şikayeti ve çoğu zaman ağrı da yapmaz. Kullandığınız antibiyotiğe rağmen, hem de iğne olarak almışınız, şikayetleriniz geçmediğine göre, hatta arttığına göre bu durumda ilk akla gelmesi gereken testis tümörüdür. Bu durumda testis ultrasonu yaptırmanız gereklidir. Ardından da B-HCG ve AFP dediğimiz kan testlerini hemen yaptırmanız gereklidir.</div>HİPOS E-KLİNİKhttp://www.blogger.com/profile/07141441578574015250noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-2115004617881903060.post-57006216068612258142010-03-24T11:54:00.006+02:002010-03-26T12:18:02.579+02:00SÜNNET HANGİ YAŞTA YAPILMALIDIR?<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiR0bMHN0Ih-McmTGsxWrcaV4QG9M7SP8Ew71UFrZzuIrc1Yw413KwFepHOXthKkGVzTyDw69yYJE9S_VXlIy1K4552iYkBe47wvA5MjGDL0K4xatkhJiEx5UCEQSUmLferTIIt5z5jL2A/s1600/s%C3%BCnnet+hangi+ya%C5%9F.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5452884770880802018" style="FLOAT: left; MARGIN: 0px 10px 10px 0px; WIDTH: 90px; CURSOR: hand; HEIGHT: 200px" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiR0bMHN0Ih-McmTGsxWrcaV4QG9M7SP8Ew71UFrZzuIrc1Yw413KwFepHOXthKkGVzTyDw69yYJE9S_VXlIy1K4552iYkBe47wvA5MjGDL0K4xatkhJiEx5UCEQSUmLferTIIt5z5jL2A/s200/s%C3%BCnnet+hangi+ya%C5%9F.jpg" border="0" /></a><br /><div align="justify"><strong><span style="color:#006600;"><span style="color:#330099;">SÜNNET: HANGİ YAŞTA? KİME? LOKAL VEYA GENEL ANESTEZİ İLE Mİ?</span> </span><br /></strong>Sünnet tüm dünyada en sık yapılan operasyonlardan birisidir. Genel olarak basit bir cerrahi işlem gibi görülse de, gerek sünnetin zamanlaması gerekse de sünnetin cerrahi tekniğin seçimi açısından son derece önemlidir. Hem estetik görüntü hem de fonksiyonel olarak çocuğun erişkin döneminden sonra sorun oluşturmayacak şekilde sünnetin ehil ellerde ve steril koşullarda yapılması oldukça önemlidir.<br /><strong><span style="color:#000099;">Sünnet için en ideal yaş ne olmalıdır?</span><br /></strong>En ideal yaş dilimi 2 yaş altı veya 7 yaş üstüdür. Çocuğun psikolojik açıdan negatif etkilenmesini önlemek amacı ile 2-6 yaş arasında sünnet yapmayı, acil sünnet gerekmedikçe, önermemekteyiz. Doğumu takiben sünnet yapılabileceği gibi, sonraki aylarda da sünnet yapmakta sakınca yoktur.<br /><span style="color:#000099;"><strong>Sünnet Lokal mi Yapılmalı? Genel Anestezi Altında mı Yapılmalı?</strong></span><br />Aileler bu konuda karar vermede çok zorlanmaktadırlar. Genellikle de genel anestezinin getirebileceği risklerden korunmak için lokal anestezi ile sünneti istemektedirler. Genel kabul gören yaklaşım erken yaşlarda lokal anestezi ile, 2-6 yaş arası genel anestezi altında 7 yaş üstünde ise aile aksini istemedikçe lokal anestezi altında sünneti yapmaktır.<br /><span style="color:#000099;"><strong>Cerrahi Sünnet mi? Elektrokoter mi? Lazer ile Sünnet Yapılmakta mı?</strong></span><br />Bu amaçla üretilmiş çok sayıda sünnet cihazı bulunmasına rağmen, kendi pratiğimizde uyguladığımız yöntem cerrahi sünnet yöntemi dediğimiz sünnet derisinin kontrollü bir şekilde eksize edilmesidir. Sünnet sonrasında antibakteriyel ve ağrı kesici tedavi başlanır.</div><br /><div align="justify"><span style="color:#006600;"><a href="http://www.urolojix.com/"><em>Sünnet Randevusu İçin Arayınız?</em></a></span></div>HİPOS E-KLİNİKhttp://www.blogger.com/profile/07141441578574015250noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2115004617881903060.post-56925225438680976452010-01-31T18:55:00.013+02:002010-02-23T11:44:42.069+02:00SİSTOSKOPİ NASIL VE HANGİ DURUMLARDA YAPILIR?<div style="TEXT-ALIGN: justify"><span style="font-family:times new roman;">Sistoskopi mesanenin ve üretranın endoskopik olarak incelenmesidir. Üretradan özel dizayn edilmiş bir aletle girilerek tüm üretranın ve mesanenin görüntüleme sistemi ile incelemesi yapılır. Sistoskopi hem lokal hem de sedasyon ve genel anestezi altında, kısa sürede (15-20 dakika) yapılabilmektedir. İdrarda kanaması olanlarda, mesane tümörü olup olmadığını belirlemek için, idrar yapma güçlüğü olanlarda, zor idrar yapanlarda prostat büyümesi veya üretra darlığını teşhis etmek amacı ile yapılır. Bazen de böbreği direne etmek ve hastayı rahatlatmak amacı ile üreter taşlarında double J stent dediğimiz üreteral stent takmak için sistoskopi yapılır. </span></div><div style="TEXT-ALIGN: justify"><span style="color:#990000;"><a href="http://www.urolojix.com/"><span style="font-family:times new roman;">SİSTOSKOPİ NEREDE YAPILIR? SİSTOSKOPİ YAPTIRMAK İÇİN BAŞVURUNUZ.</span></a></span></div>HİPOS E-KLİNİKhttp://www.blogger.com/profile/07141441578574015250noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-2115004617881903060.post-86852168170813046212009-08-13T12:06:00.005+03:002009-08-13T12:23:09.291+03:00HİPOSPADİAS NEDİR? NASIL TEDAVİ EDİLİR?<div align="justify"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjUFSW9s83uC1HS8bvHwKsweizMjW74VrgP3sC2eCBzF7VSrd2qhXGuJtF_I6LsixD7tOBEAcNIJlChf_Fjchb5cLv1yxg0nm-HJR8tHj7tI847FfaiYaS9q79f8hrVhs_KiEGedCe-CXU/s1600-h/CEF_2153.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5369376331170173778" style="FLOAT: left; MARGIN: 0px 10px 10px 0px; WIDTH: 200px; CURSOR: hand; HEIGHT: 132px" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjUFSW9s83uC1HS8bvHwKsweizMjW74VrgP3sC2eCBzF7VSrd2qhXGuJtF_I6LsixD7tOBEAcNIJlChf_Fjchb5cLv1yxg0nm-HJR8tHj7tI847FfaiYaS9q79f8hrVhs_KiEGedCe-CXU/s200/CEF_2153.jpg" border="0" /></a> <strong>Hipospadias Nedir?<img class="gl_bold" alt="Kalın" src="http://www.blogger.com/img/blank.gif" border="0" /></strong><br /><a href="http://www.urolojix.com/cocukuroloji/63-hipospadiyas.html">Hipospadias</a> doğumsal bir anomalidir. İdrar deliğinin (meatus) normalde olması gereken yerin alt kısmında olmasıdır. Bazen penis ucuna yakın yerleşmişken, bazen penisin altında orta kısmında, bazen de testisleri içeren skrotumda olmasıdır. Hipospadiasın nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ancak, düşük doğum ağırlığı, erken doğum, hamilelikte annenin hormon kullanması, değişik çevresel faktörlere maruz kalma ve genetik faktörler rol oynamaktadır.<br /><strong>Tedavi Gerekir mi? <a href="http://www.urolojix.com/ameliyatlar/94-hiposonarm.html">Hipospadias Tedavisi Nasıl Yapılır?<br /></a></strong>Rahat ve düzgün idrar yapamamaya ve peniste eğriliğe neden olabilen hipospadias, hayatın ileri dönemlerinde infertilite, idrar atım bozukuğu ve penis eğriliği gibi ciddi sorunlara yol açabilir. Dolayısıyla mutlaka tedavi edilmesi gerekir. Hipospadias onarımında en önemli aşamalar penisteki eğriliği (kordi) düzeltmek, eksik olan üretrayı oluşturmak (üretroplasti) ve penisin alt kısmında kayıp olan dokuları (glans, korpus spongiozum, cilt) oluşturmaktır. Tüm bunları yaparken de estetik görünümlü bir penis oluşturmak gerekir. Seçilecek ameliyat tekniğinin türü de hipospadiasın derecesine bağlıdır.<br />Genel anestezi altında optik loop kullanılarak (büyütme) hipospadias için özel üretilmiş cerrahi aletler ile ve özel üretilmiş oldukça ince dikiş materyalleri (6/0 ve 7/0 PDS veya vicryl) uygulayarak yapılan operasyon ortalama olarak 1.5-2 saat sürmektedir.<br />Penis cildi soyulduktan sonra varsa penis eğriliği düzeltilir. Hipospadiyak meatusun yerine göre tek seansta veya iki seansta onarım planlanır. İlk olarak üretral tüp oluşturulur, ardından prepusyumdan elde edilen dartos fasyası hazırlanarak bu tüpün üzerine yerleştirilir. Sonrasında glans başlangıcından itibaren distale doğru ayrılan lans kanatları da karşılıklı bir araya getirilir. Üretraya çocuğun yaşına göre yerleştirilen stent yada feeding tüp gibi kateterler 5-7 gün içerisinde çekilir.<br /><span style="color:#cc0000;"><a href="http://www.urolojix.com/"><strong>Ne Yapmalıyım?<img class="gl_color_fg" alt="Metin Rengi" src="http://www.blogger.com/img/blank.gif" border="0" /></strong><br /></a></span>Sünnet yapılması oldukça sakıncalıdır. Mutlaka bu konuda tecrübeli bir üroloji uzmanına başvurun.<br /><strong><a href="http://www.urolojix.com/cocukuroloji/63-hipospadiyas.html">Hastaneden Çıktıktan Sonra Nelere Dikkat Etmek Gerekir?<br /></a></strong>Hipospadias ameliyatından sonra dikkat edilemesi gereken en önemli husus kateterin çıkmasını ve tıkanmasını engellemektir. Fistül yada oluşturulan tüpün tamamen veya kısmen ayrışmasının sebepleri enfeksiyon, nekroz ve hematomdur. Daha küçük çocuklarda bezlemek oldukça yararlı olabilmektedir. Kateter çekildikten sonra çocuğun işemesi gözlenir, operasyon sahası muayene edilir.</div>HİPOS E-KLİNİKhttp://www.blogger.com/profile/07141441578574015250noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2115004617881903060.post-26042469574772302952009-07-26T14:03:00.004+03:002009-07-26T14:30:55.230+03:00PROSTAT AMELİYATI HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER<div align="justify"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjRQBNKDSOxzqE_o_yfwZ7Mjd9O5tGUO2BXR4RjMrRceyMo0iaCzVnvpYnX6AbOBMyootelELO-V5qpsnNhnk4SpISnTBbF0N_jObR3vFEMr2_Rd8wXJUhkKcD00mShZNXV7g-pofXAKOY/s1600-h/surgery-1.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5362729714834394962" style="FLOAT: left; MARGIN: 0px 10px 10px 0px; WIDTH: 240px; CURSOR: hand; HEIGHT: 180px" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjRQBNKDSOxzqE_o_yfwZ7Mjd9O5tGUO2BXR4RjMrRceyMo0iaCzVnvpYnX6AbOBMyootelELO-V5qpsnNhnk4SpISnTBbF0N_jObR3vFEMr2_Rd8wXJUhkKcD00mShZNXV7g-pofXAKOY/s320/surgery-1.jpg" border="0" /></a> <span style="font-family:lucida grande;">Üroloji pratiğimizde en sık karşılaştığımız hastalıklardandır prostat hastalıkları. Ancak tıpta hastalık yoktur, hasta vardır prensibini bu hasta grubunda da görmemiz mümkün. Öncelikle prostat bezi her erkekte olması gereken bir organdır ve yaş ile birlikte büyümektedir. Ürolojiz uzmanı olarak bizim karşı karşıya kaldığımız durum prostat enfeksiyonu (iltihabı)-prostatit, prostatın iyi huylu büyüümesi (BPH) ve prostat kanseridir. Teşhis aşamasında ilk yağtığımız tetkik de PSA'dır. Muayene (rektal tuşe) ve PSA testis normal bir erkekte eğer idrar atım bozukluğu (zor işeme, sık işeme, zayıf işeme, gibi...) şikayetleri varsa bu hastayı iyi huylu prostat büyümesi (selim prostat büyümesi) açısından değerlendirip, ya izliyoruz, ya ilaç tedavisi veriyoruz, ya da prostat ameliyatı (TUR, Greenlight lazer, buharlaştırma, gibi kapalı maeliyatlar ve açık prostat ameliyatı) öneriyoruz. Eğer PSA dediğimiz kan testi yüksek yada prostat muayenesinde şüphemiz varsa o zaman prostat biyopsisi (TRUS-biyopsi) yapıp, prostat kanserinin olup olmadığını araştırıyoruz. </span></div><div align="justify"><a href="http://www.urolojix.com/"><span style="font-family:lucida grande;color:#ff0000;">TRUS-biyopsi (Prostat biyopsisi) için başvurun.</span></a></div>HİPOS E-KLİNİKhttp://www.blogger.com/profile/07141441578574015250noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2115004617881903060.post-20721995989485844092009-06-22T18:05:00.010+03:002009-06-22T18:41:31.775+03:00VARİKOSEL AMELİYATI NASIL YAPILIR<div align="justify"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjykp65f6WEzy5M7Cki1nqC212d0oIBlE9kWKIKscTk6p2YghiiCe_qx4HghsLGclIpMv2aT4dFZJEYAqC2FQQGzPFyI8cQLrAt31-TJdeL_p6hAoR2k1XKnpcRxst4Z0mYnW4d9ufRyXM/s1600-h/mikrocerrahi+varikosel.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5350176471835726706" style="FLOAT: left; MARGIN: 0px 10px 10px 0px; WIDTH: 200px; CURSOR: hand; HEIGHT: 134px" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjykp65f6WEzy5M7Cki1nqC212d0oIBlE9kWKIKscTk6p2YghiiCe_qx4HghsLGclIpMv2aT4dFZJEYAqC2FQQGzPFyI8cQLrAt31-TJdeL_p6hAoR2k1XKnpcRxst4Z0mYnW4d9ufRyXM/s200/mikrocerrahi+varikosel.jpg" border="0" /></a><a href="http://www.urolojix.com/"><span style="font-family:arial;color:#cc0000;">Varikosel</span></a><span style="font-family:arial;"> tedavisinde en sık uygulanan yöntem standart inguinal yaklaşım ve mikroskopik (yada loop büyütme ile) subinguinal varikoselektomidir. <a href="http://urolojix.com/ameliyatlar/90-varikosel.html"><span style="color:#ff0000;">Mikroskopik varikoselektomi</span> </a>spermatik kordun daha iyi incelenmesini sağlayarak çok küçük damarların ve lenfatiklerin tanınmasını sağlar. Ameliyattaki amaç, testiküler arter ve lenfatik yapıları koruyarak tüm spermatik venlerin tanınıp bağlanmasıdır.<br />Yaklaşık 2-3 cm'lik bir kesi ile spermatik korda ulaşıldıktan sonra testis operasyon sahasına alınır. Gubernakular venler bağlanır. Testis skrotuma yerleştirildikten sonra spermatik kord büyütme eşliğinde açılarak spermatik venler bulunur ve 3/4-0 ipek ile bağlanarak kesilir. Vaz deferens, spermatik arter ve tüm lenfatikler korunur. Operasyon yapılan hastaların hiç birisinde nüks (varikoselin tekrarlaması) saptanmadığı ve sadece %1 oranında hidrosel ortaya çıktığı bildirilmektedir. Bir taraflı varikosel operasyonunda operasyon süresi yaklaşık 30-35 dakika olup, insizyon hattı subkütikiler kapatılarak estetik açıdan da hastaların memnun olması sağlanmaktadır. Operasyon günübirliktir ve hasta aynı gün taburcu edilmektedir.</span></span></div>HİPOS E-KLİNİKhttp://www.blogger.com/profile/07141441578574015250noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-2115004617881903060.post-72611839544471638832009-04-07T16:25:00.006+03:002009-04-14T12:28:00.128+03:00VARİKOSEL NEDİR? ZARARI VAR MIDIR? VARİKOSEL TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?<div align="justify"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgKsqfUcAs0R_IVFn2wninQ3L9HFCssBCeSu4hDQSsIfCoqE9PpAiiHAugcFY2Mx-b8D23qgpwEUq7uqY5QjK18CAmI4ShYMVV-CAoyiou46bjbqL8OV5-wIU4QFYco0F2G0xa1ysYOrys/s1600-h/magnifierhand0008_small.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5322298545436180050" style="FLOAT: right; MARGIN: 0px 0px 10px 10px; WIDTH: 135px; CURSOR: hand; HEIGHT: 100px" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgKsqfUcAs0R_IVFn2wninQ3L9HFCssBCeSu4hDQSsIfCoqE9PpAiiHAugcFY2Mx-b8D23qgpwEUq7uqY5QjK18CAmI4ShYMVV-CAoyiou46bjbqL8OV5-wIU4QFYco0F2G0xa1ysYOrys/s200/magnifierhand0008_small.jpg" border="0" /></a> <span style="color:#cc0000;">Varikosel Nedir?</span><br />Üroloji polikliniğine başvuran hastaların hiç de azımsanmayacak bir kısmında muayenede varikosel saptamaktayız. Varikosel, testislerin kirli kanını taşıyan toplar damarların normal olmayan bir biçimde genişlemesidir. Çoğunlukla sol tarafta bulunmasına rağmen, bazı olgularda iki taraflı görülebilmektedir. Varikoz venler o taraf testisin daha büyük görülmesine yol açar ve ileri hallerde de ağrıya sebep olur. Bunun yanında hastaların çoğunluğuna teşhis, infetilite (kısırlık) araştırılması sırasında yada başka bir nedenle yapılan fizik muayenede konulur. Arada kalınan durumlarda ise doppler ultasonogrfiden yararlanılır.<br /><span style="color:#cc0000;">Varikoselin Zararları Nelerdir?</span><br />Varikoselin en büyük zararı testislerden üretilen sperm hücreleri üzerine olmakta, dolayısıyla da infertiliteye (kısırlık) yol açmasıdır. Öncelikle ve en sıklıkta sperm hücrelerinin hareketliliğine (motilite) zarar vermektedir. Ardından ise, sperm sayısı ve sperm morfolojisine zarar vermektedir.<br /><span style="color:#cc0000;">Tedavisi Nasıl Yapılır?</span><br />Varikosel hastalığının tek tedavisi cerrahidir. Yaklaşık 40 dk süren ve günü birlik yapılan bir operasyon ile hastalar varikoselden ve olası etkilerinden kurtulmaktadır. Varikosel ameliyatı gerek mikroskop ile gerekse de loop büyütme ile yapıldığında daha iyi sonuçlar vermektedir.</div><div align="justify">Marmara bölgesinde çok sayıda varikosel operasyonu yapan üroloji merkezi bulunmaktadır. Biz de optik loop kullanarak varikoselektomi ameliyatı yapmaktayız. Hastalarımız aynı gün taburcu olabilmekteler. Üroloji kliniğimizde SGK geçerlidir.</div>HİPOS E-KLİNİKhttp://www.blogger.com/profile/07141441578574015250noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2115004617881903060.post-48604024110466176912009-03-04T14:06:00.005+02:002009-03-05T08:36:55.611+02:00PROSTATTA HANGİSİ UYGUN? LAZER, TUR-P YA DA AÇIK AMELİYAT?<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgN8iEvNo4KbkUG5CK-PWpP4lpkA8h3196YoMK-aHIrlshLrG_PRgnSMd4ZTZeHDglpSDyUXX8kqONJntfTOFnWIascxZ1pMzroSm4HY-NWYx5K_wSswH3Fls6zuTjMZqzvoZD6d2one0A/s1600-h/prostat.JPG"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5309314953701097650" style="FLOAT: left; MARGIN: 0px 10px 10px 0px; WIDTH: 200px; CURSOR: hand; HEIGHT: 200px" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgN8iEvNo4KbkUG5CK-PWpP4lpkA8h3196YoMK-aHIrlshLrG_PRgnSMd4ZTZeHDglpSDyUXX8kqONJntfTOFnWIascxZ1pMzroSm4HY-NWYx5K_wSswH3Fls6zuTjMZqzvoZD6d2one0A/s200/prostat.JPG" border="0" /></a><br /><div align="justify">İyi huylu prostat büyümesinde (BPH) söz konusu durum ameliyat olunca çoğu hastalarımızın ya da yakınlarının kafası karışmakta. Acaba daha iyi sonuçlar için, hangi durumda hangi operasyon türünü seçmeliyiz? Bu ameliyat türlerinin avantajları ya da dezavantajları nelerdir?<br /><span style="color:#cc0000;">Lazer prostatektomiyi hangi durumda tercih ediyoruz?</span><br />Endoskopik olarak üretradan girilerek prostata lazer enerjisi uygulanarak gerek vaporizasyonla gerekse de doku çıkarılarak prostatektomi uygulamaktır. TUR-P a göre daha ince kalibredeki aletlerle uygulanabilmektedir. Kanama çok daha az olabilmektedir ve dolayısıyla da, hastanın sondası daha erken zamanda çekilip taburcu edilebilmektedir. Çok büyük prostatlarda ve prostat dokusunun patolojik olarak incelenmesi gereken prostat kanseri şüphesi olan durumlarda uygulanmamalıdır. Ayrıca, kısa dönem sonuçları yüz güldürücü olmasına rağmen, uzun dönem sonuçları tam olarak bilinmemektedir.<br /><span style="color:#3333ff;">TUR-Prostatektomi Halen Prostata Yönelik En Çok Uygulanan Cerrahi Yöntemdir!..</span><br />Selim prostat büyümesinde en sık uygulanan ameliyat şekli budur. Halen iyi huylu prostatın cerrahi tedavisinde altın standart olarak kabul edilmektedir. Yine üretradan girilerek prostatik adenomun elektrik enerjisi ile rezeksiyonudur. Geniş bir açıklık bu cerrahi ile sağlanmaktadır ve dolayısıyla daha büyük prostatlarda uygulanabilmektedir. Yerleştirilen kateter ortalama 2-3 gün süreyle tutulmakta ve ardından çekilmektedir. Prostatın patolojik incelemesine imkan verir ve uzun dönem sonuçları çok iyi bilinmektedir.<br /><span style="color:#3333ff;">Açık Ameliyat Ne Zaman?<br /></span>Hastaların en çok sorduğu konulardan birisi de, açık prostatektominin daha iyi sonuçlar verip vermediği yönündedir. Ancak şu nokta iyi bilinmelidir ki, operasyonun kapalı mı, açık mı yapılacağına karar verecek olan ürologdur. Genellikle, daha büyük hacimli (genellikle 100 gram üstü) iyi huylu prostat büyümelerinde, prostat kanseri riski yok denecek kadar az ise, beraberinde büyük veya çok sayıda mesane taşı bulunuyorsa tercih edilen bir yöntemdir. Sonda genellikle 5-7 gün tutulur ve dikişler de 7.gün alınır.<br /><span style="color:#cc66cc;">Benim prostatım için hangi tedavi en uygundur? Merak ediyorsanız? <a href="http://istanbulhastanesi.blogcu.com/">İletişim için!</a></span></div>HİPOS E-KLİNİKhttp://www.blogger.com/profile/07141441578574015250noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2115004617881903060.post-37850301281996000572009-03-02T13:42:00.009+02:002009-03-02T15:09:17.771+02:00BENİGN PROSTAT HİPERPLAZİSİ (SELİM PROSTAT BÜYÜMESİ)<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh_SfPamOhSCI3A-yqKDt_2kk-le7tqGouwaryjrldSgnZgHjq3ZcaXvg7KiR2H1IpDMYgEpaCAPMrPMb44Oc3SCoqvJ6d5cJX3PYxpM8_w9JSebkwyWiPwq-EPSjYWElO4WjHk3YXXoew/s1600-h/Prostatl%C4%B1+hasta.jpg"><span style="font-family:arial;"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5308576025250213490" style="FLOAT: left; MARGIN: 0px 10px 10px 0px; WIDTH: 163px; CURSOR: hand; HEIGHT: 138px" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh_SfPamOhSCI3A-yqKDt_2kk-le7tqGouwaryjrldSgnZgHjq3ZcaXvg7KiR2H1IpDMYgEpaCAPMrPMb44Oc3SCoqvJ6d5cJX3PYxpM8_w9JSebkwyWiPwq-EPSjYWElO4WjHk3YXXoew/s200/Prostatl%C4%B1+hasta.jpg" border="0" /></span></a><span style="font-family:arial;"> Benign prostat hiperplazisi (BPH), genellikle 50 yaşını geçmiş erkeklerde, sık idrara çıkma, zayıf ve kesik kesik idrar yapma, idrarını tam boşaltamama, gece sık idrara kalkma ve idrarda kanama olması gibi şikayet ve belirtiler ile kendini gösteren bir durumdur.<br /><span style="color:#cc0000;">Ne gibi tetkikler gerekir?</span><br /></span><div><div align="justify"><span style="font-family:arial;">Bu veya buna benzer şikayetleri olan hastalara rektal tuşeyi de içeren fizik muayene yapılır ve prostat kanserini ekarte etmek için istenilecek olan kanda PSA düzeyi bakılır. Üriner sistem ultrasonu (böbrek, mesane, prostat) gerek BPH'nın gerekse de böbrek yada mesane hastalıklarının teşhisinde oldukça önemlidir. Üroflowmetri dediğimiz işeme testinde ise idrar akım hızı ve geride kalan idrar miktarı ölçülür.</span></div><div align="justify"><span style="font-family:arial;color:#cc0000;">Tedavi nasıl yapılr? Tedavisi nedir?</span></div><div align="justify"><span style="font-family:arial;">Tedavide şikayetlerin şiddeti, prostatın büyüklüğü, başka bir hastalığın olup olmaması (mesane taşı gibi), sonda takılı olup olmaması ve tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu, idrarda kanama ve hastanın tercihi gibi faktörler rol oynamaktadır. İlaç tedavisi ve ameliyat (endoskopik veya açık) başlıca BPH için tedavi şekilleridir.</span></div><div align="justify"><span style="font-family:arial;color:#009900;"><a href="http://istanbulhastanesi.blogcu.com/">Prostat için nasıl kontrol (check-up) yaptırabilirim?</a></span></div></div>HİPOS E-KLİNİKhttp://www.blogger.com/profile/07141441578574015250noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2115004617881903060.post-13373241398356263792009-01-19T12:37:00.006+02:002009-07-21T14:33:15.479+03:00VOİDİNG SİSTOÜRETROGRAFİ (VCUG) NEDİR?<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhs6te2mK7l3vlNvt4JaIHgy41mc8QlXWd0vuosol4qXl299FkP8rHIjBUFgyrvcr8OiDwFb9yZf83CrxKZXAZAiyQhO6earkrcMoo9LDtOGyzJaGNXCUDu6DTSFOzf9MLrl-C2ux3Dem8/s1600-h/r01nv24g3b.gif"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5292998215995823378" style="FLOAT: left; MARGIN: 0px 10px 10px 0px; WIDTH: 200px; CURSOR: hand; HEIGHT: 200px" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhs6te2mK7l3vlNvt4JaIHgy41mc8QlXWd0vuosol4qXl299FkP8rHIjBUFgyrvcr8OiDwFb9yZf83CrxKZXAZAiyQhO6earkrcMoo9LDtOGyzJaGNXCUDu6DTSFOzf9MLrl-C2ux3Dem8/s200/r01nv24g3b.gif" border="0" /></a> <a href="http://www.urolojix.com/tani/56-vcug.html">İşeme sistoüretrografisi (VCUG)</a> vezikoüreteral reflü (VUR) hastalığının tanısında altın standart, yani ilk başvurulan ve halen en güvenilir görüntüleme yöntemidir. Reflünün yanısıra üretra ve mesane hastalıkları hakkında da çok önemli ve faydalı bilgiler verir. Reflü tanısında ve reflünün derecesi hakkında, dolayısıyla da uygulanabilecek tedavi ve operasyon yöntemleri konusunda biz hekimleri yönlendirmektedir. Kız ve erkek çocuklarında, steril şartlarda yerleştirilen çok ince bir üretral katater yardımıyla, daha önceden hazırlanmış olan kontrastlı serumun mesane içine verilmesi sırasında çekilen grafilerle elde edilen görüntüleme yöntemidir. <div align="justify"><a href="http://www.urolojix.com/ulasin.html"><span style="color:#993300;">Voiding sistoüretrografi çektirmek için başvurunuz</span></a></div>HİPOS E-KLİNİKhttp://www.blogger.com/profile/07141441578574015250noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2115004617881903060.post-43459563843586049522008-11-18T13:15:00.005+02:002008-11-18T13:40:37.074+02:00İNMEMİŞ TESTİS<div align="justify"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEinBHwkz6RMd6l4XL7CI9Nntl5a__h0mtAEU0RaVzpDxu10jXrFJbI94fTgYMvVqo6CHuhd-k-b8ag7KP5bL6kzbYZU0m8PF5QvtT15XbDzVu8JEDHR-s1xlCwj4SD2QcqOvhdDCcFcL7Y/s1600-h/ed5b61aefe9ec32e.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5269955400986739378" style="FLOAT: right; MARGIN: 0px 0px 10px 10px; WIDTH: 155px; CURSOR: hand; HEIGHT: 143px" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEinBHwkz6RMd6l4XL7CI9Nntl5a__h0mtAEU0RaVzpDxu10jXrFJbI94fTgYMvVqo6CHuhd-k-b8ag7KP5bL6kzbYZU0m8PF5QvtT15XbDzVu8JEDHR-s1xlCwj4SD2QcqOvhdDCcFcL7Y/s320/ed5b61aefe9ec32e.jpg" border="0" /></a><span style="color:#cc0000;">Ne Sıklıkla Görülür? Neden Benim Çocuğumda?</span></div><div align="justify">Erkek genital organlarının en sık görülen anomalisidir ve yenidoğanların %2-5'inde bulunur. 3.ayda sıklığı %1-2'ye kadar düşer. İnmemiş testislerin beşte biri palpe edilemez ve karın içinde bulunabilir. Etiyoloji multifaktöriyeldir ve endokrin düzenlemesinin bozulmasından ve gen hasarlarından kaynaklanabilir. Testiküler disgenez sendromu inmemiş testise, <a href="http://hipospadiyas.blogcu.com/"><em><span style="color:#009900;">hipospadiyasa</span></em></a>, fertilitenin azalmasına ve malignite gelişim riskinin artmasına sebep olabilir. İki hormonal faktörden etkilenir. irincisi hipogonadizm, diğeri ise androjen duyarsızlığıdır. </div><div align="justify"><span style="color:#990000;">İnmemiş Testisin Zararları Nelerdir?</span></div><div align="justify">İnmemiş testisi bulunan çocuklarda, ilk yılın sonunda testisteki germ hücrelerinin dejenere olduğu saptandı. Hatta hastaların %10-45'inde germ hücrelerinin tamamen kaybı söz konusu olmakta. Dolayısıyla erken tedavi spermatogenezin korunması için özellikle her iki taraflı olgularda oldukça önemlidir. </div><div align="justify"><span style="color:#990000;">Tedavisi Nasıldır?</span></div><div align="justify">En etkili tedavi <a href="http://istanbulhastanesi.blogcu.com/"><em><span style="color:#006600;">cerrahi tedavi</span></em> </a>olan orşiyopeksi iken HCG ve GnRH analogları da testisin yüksek skrotum yerleşimli durumlarında hormonal tedavi olarak etkilidir.İki taraflı olgularda oligospermi %31 oranında, azospermi ise %42 oranında görülürken, paternite oranı %35-53 olarak hesaplanmıştır.</div><div align="justify"><span style="color:#990000;">Hormon Tedavisi Etkili mi?</span></div><div align="justify">GnRH için %21, <a href="http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/16601393?ordinalpos=20&itool=EntrezSystem2.PEntrez.Pubmed.Pubmed_ResultsPanel.Pubmed_DefaultReportPanel.Pubmed_RVDocSum"><em><span style="color:#006600;">HCG</span></em></a> için %19 başarı bildirildi ve yüksek skrotum yerleşimli olgularda daha başarılılılar. 1-3 yaşındaki çocuklarda 1500 IU'lik enjeksiyonlar ile haftada 3 HCG enjeksiyonu, 4-6 yaşındakilerde 300IU ve 6-15 yaşında ise 5000 IU dozundadır. En uygun tedavi yaşı hormon için 12-18 aydır. İki taraflı palpe edilemeyen testisler için hCG stimülasyon testis yapılmalı ve testislerin olduğu testosterone yükselmesi ile konfirme edilmelidir. İnhibin-B (Sertoli hücreleri tarafından üretilir) çocuklarda testiküler fonksiyon için iyi bir endikatördür.</div><div align="justify"><span style="color:#990000;">Cerrahi Tedavinin Başarısı Nedir?</span></div><div align="justify">Başarısı %70-90'dır.</div><div align="justify"><span style="color:#990000;">Kanser Riski Varmı?</span></div><div align="justify">Testis kanseri gelişimi içn risk faktörüdür ve genel sağlıklı insanlara kıyasla yaklaşık olarak 4-7 kat daha fazla risk taşır. Testis tümörlerinin %5-10'unda inmemiş testis öyküsü vardır.</div>HİPOS E-KLİNİKhttp://www.blogger.com/profile/07141441578574015250noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2115004617881903060.post-30681606498179039652008-10-09T12:23:00.015+03:002008-10-09T15:41:34.931+03:00CİNSEL YOLLA BULAŞAN HASTALIKLAR<div align="justify"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi0FL0mFKDDRa6h1QScb5_wol5AjN9H7DKAEeszToUOjKgeAG7E01M0Pxip_cDiLynhiUux-zWaUFngiQxYkt1H-4_sj3IoP0YH6Aqb_oy1-up5rqkM0HzE8tORLSVkIjmRInTVYVcbsxc/s1600-h/%C3%BCzg%C3%BCn+adam.bmp"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5255107071631855954" style="FLOAT: left; MARGIN: 0px 10px 10px 0px; CURSOR: hand" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi0FL0mFKDDRa6h1QScb5_wol5AjN9H7DKAEeszToUOjKgeAG7E01M0Pxip_cDiLynhiUux-zWaUFngiQxYkt1H-4_sj3IoP0YH6Aqb_oy1-up5rqkM0HzE8tORLSVkIjmRInTVYVcbsxc/s200/%C3%BCzg%C3%BCn+adam.bmp" border="0" /></a><span style="font-family:arial;color:#336666;">Son yıllarda sıklığı ve çeşitliliğinde belirgin bir artış olan cinsel yolla bulaşan hastalıklar erkeklerde daha sık görülür. Kadınlarda ise sevikal kanal (rahim ağzı) primer invazyon bölgesidir. Erkekte üretrit yapan en önemli patojenler Chlamydia Trochomatis ve Neisseria Gonorrhoeae'dır. Gonoreli olduğu bilinen hastaların eşlerinde %50 oranında asemptomatik gonokoksik üretrit görülmektedir. Erkeklerde üretrit komplikasyonları epididimit, yaygın enfeksiyon ve Reiter sendromunu içerirken, kadın partnerlerde pelvik inflamatuar hastalık, kısırlık ve ektopik gebeliği içerir. Teşhis üretral veya vajinal akıntı örnekleri ile veya penil lezyonlar ile konulabilir. Tedavide gonokoksik veya nongonokoksik üretritde (erkeklerde bel soğukluğu) ortak tedavi 125 mg seftriakson tek doz im ve ardından doksisiklin 100 mg günde iki kez 7 gün süre ile verilmesini kapsamaktadır. Ancak çok sayıda tedavi alternatifleri de vardır. Genital ülserlere ise genital herpes, sifiliz, şankroid, lymphogranuloma veneryum ve granuloma inguinale sebep olur. Bunların tedavisi ise sırası ile asiklovir, penisillin, azitromisin, trimetoprim-sulfometaksazol ve doksisiklindir. </span><span style="font-family:arial;"><span style="color:#336666;">Genital siğiller ise human papilloma virüs tarafından oluşturulur. En sık ise tip 6 ve 11 sebep olur. Çoğu enfeksiyon asemptomatik veya subkliniktir. Gözle görülen siğiller içerisinde HPV 16, 18, 31, 33, 35 nadiren etkendirler, ancak serviks ve penis kanseri ile ilişkilidirler. Tedavide görülür lezyonları ortadan kaldırmak gerekir ve çok bulaşıcı olduğu için de bu dönemde cinsel ilişki yasaklanır.</span> </span></div>HİPOS E-KLİNİKhttp://www.blogger.com/profile/07141441578574015250noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-2115004617881903060.post-89415195619678250432008-10-02T17:34:00.008+03:002009-01-21T11:06:26.804+02:00MARMARA BÖLGESİNDE ENÜREZİS PREVALANSI<div align="justify"><span style="font-family:arial;"><a href="http://www.marmarauroloji.com/">Marmara</a> bölgesindeki <a href="http://www.marmarauroloji.com/">enürezis</a> prevalansının araştırıldığı çalışmada, çalışmaya dahil edilen ortalama yaşı 8.8 olan 2589 çocuktan sosyoekonomik düzeyi düşük olan grupta %25 oranında, sosyoekonomik düzeyi yüksek olan grupta ise %16 oranında enürezis nokturna saptandı. Haydarpaşa Numune Hastanesi Pediyatri ve <a href="http://www.marmarauroloji.com/">Üroloji</a> kliniklerinin ortak yaptığı çalışmada her iki gruptaki çocuklardan sırası ile 26 ve 22 çocuğun medikal tedavi aldığı belirtildi. Çarman ve ark, buldukları enürezis nokturna oranının literatür ile uyumlu olduğunu ve medikal tedavide kullanılan ilaçların zararlı olduğunu düşünen aile sayısının hiç de az olmadığını belirttiler. <span style="color:#33cc00;">Urologia Internationalis</span> dergisinde yayınlanan makalede, eğitimli sağlık personeli ve hekimlerin aileleri enürezis konusunda bilgilendirmelerinin olası davranış bozukluklarını önleyebileceği belirtildi.</span> </div>HİPOS E-KLİNİKhttp://www.blogger.com/profile/07141441578574015250noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2115004617881903060.post-5867137077674368132008-09-29T12:19:00.011+03:002008-09-29T16:25:10.793+03:00ÇOCUKLARDA İDRAR YOLU ENFEKSİYONU<div align="justify"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEghrattN26plFbP9DPG8hIDJ_6ZupX2oXj80VL1pzCCDM2OwoBaTWoEpHeUWfDW44G58xoRJ5jrzd1Mh0gfqckBe0Pf3zmRLW8gA2z94edOjJNApIYqseEP_352GzSuAjOnZvM-gSzn6C4/s1600-h/Bebek-Resimleri1.jpg"><span style="color:#000000;"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5251410612016080866" style="FLOAT: left; MARGIN: 0px 10px 10px 0px; CURSOR: hand" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEghrattN26plFbP9DPG8hIDJ_6ZupX2oXj80VL1pzCCDM2OwoBaTWoEpHeUWfDW44G58xoRJ5jrzd1Mh0gfqckBe0Pf3zmRLW8gA2z94edOjJNApIYqseEP_352GzSuAjOnZvM-gSzn6C4/s200/Bebek-Resimleri1.jpg" border="0" /></span></a><span style="color:#000000;"> <span style="font-family:arial;">Çocuklarda <span style="color:#3333ff;">idrar yolu enfeksiyonu</span> üretrit-sistit ve pyelonefrit olmak üzere iki gruba ayrılabilir. Genellikle kız çocuklarında daha sık görülmekle birlikte, 1 yaşından küçük çocuklarda erkeklerde daha sıktır. <span style="color:#660000;">Anne sütünün</span> ve <a href="http://istanbulhastanesi.blogcu.com/"><span style="color:#3333ff;">sünnetin</span></a><span style="color:#3333ff;"> </span>idrar yolu enfeksiyonundan çocukları koruyucu etkisi vardır. Çocuklarda en önemli risk faktörleri arasında yaş ve cinsiyet ile birlikte işeme bozukluğu, bağışıklık sisteminin baskılanması, altta yatan anatomik bozukluklar ve <span style="color:#3366ff;">vezikoüreteral reflü (VUR)</span> bulunmaktadır. </span><span style="font-family:arial;">Alt üriner sistem enfeksiyonlarının belirtileri bebeklerde huzursuzluk, iştahsızlık, emmeme yada kilo kaybı iken, daha büyük çocuklarda karın ağrısı, idrarda yanma, ani sıkışma, idrar kaçırma, sık sık idrara çıkma ve idrar yaptıktan sonra idrar hissetmedir. Pyelonefrit geçiren çocuklarda ise bu şikayetlerin bir kısmı ile birlikte ateş, yan ağrısı ve bazen de çok ağır bir tablo olan sepsis oluşabilir. Tanıda idrar tahlili, idrar kültürü, üriner sistem ultrasonografisi ve gerekli durumlarda voiding sistoüretrografi (VCUG) ile DMSA sintigrafi kullanılır. </span><span style="font-family:arial;">Tedavide ise ateşi olmayan sadece basit idrar yolu enfeksiyonu geçiren hastalarda amoksisilin, nitrofurantoin, sefalosporin yada trimetoprim-sülfometaksazol kullanılabilir. Pyelonefrit tedavisinde ise genel duruma göre oral yada parenteral tedavi kullanılır. Daha küçük çocuklarda ise hastaneye yatırılarak tedavisi uygundur. Profilaksi tedavisinde (koruma) ise TMP-SMX 2 mg/kg/gün ya da nitrofurantoin 2 g/kg/gün dozunda verilebilir. </span><span style="font-family:Arial;">Çocukluk çağı idrar yolu enfeksiyonları oldukça önemli enfeksiyonlardır. Enfeksiyon tedavi edildikten sonra enfeksiyonun sebebi mutlaka araştırılmalıdır. Altta yatan anatomik problem, vezikoüreteral reflü ve <span style="color:#3366ff;">işeme disfonksiyonu</span> olup olmadığı bakılması gereken önemli hastalıklardır.</span></span></div>HİPOS E-KLİNİKhttp://www.blogger.com/profile/07141441578574015250noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2115004617881903060.post-85814255093006251762008-09-27T05:22:00.024+03:002008-09-29T14:53:54.059+03:00ÇOCUKLARDA ÜRİNER SİSTEM TAŞLARI<a href="http://3.bp.blogspot.com/_ICo5ef6WhUw/SN3Tcw3MTTI/AAAAAAAAAIU/PZ713f8txpE/s1600-h/Bebek-Resimleri1.jpg"></a><span style="color:#006600;"><span style="font-family:arial;"><span style="color:#ff0000;"><em>Ankara</em> </span>Eğitim ve Araştırma Hastanesi Pediyatri Kliniği doktorlarından Acar ve ark.'nın <em><span style="color:#ff6666;">World Journal of Urology</span></em> dergisinde yayınlanacak olan makalesinde üriner sistem taşı olan çocuklarda olası risk faktörleri araştırıldı. Ortalama yaşı 8.8 yıl olan 62 nefrolitiyazis hastasının değerlendirildiği çalışmada 25 hastada (40%) hiperkalsiüri saptanırken, bu hastaların da 15'inde </span></span><span style="color:#ff6666;"><span style="font-family:arial;"><span style="color:#006600;">karın yada böğür ağrısı ve 7'sinde makroskopik hematüri, üçünde dizüri saptandı. Hipositratüri ise ikinci en sık görülen bulgu idi. Hastalarda tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu ile hiperkalsiüri arasında doğrudan ilişki olduğu görülürken idrar sitrat atılımı ile ise ters ilişki görüldü. Acar ve ark. üriner sistem taşı olan çocuklarda metabolik taramanın mutlaka gerekli olduğunu vurguladılar.</span><br /><br /></span></span><span style="font-family:times new roman;"></span><a href="http://www.urotoday.com/3341/browse_categories/beyond_the_abstract/2528/"></a>HİPOS E-KLİNİKhttp://www.blogger.com/profile/07141441578574015250noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2115004617881903060.post-4868479227991516702008-09-03T14:28:00.013+03:002008-09-04T12:51:04.672+03:00BÖBREK VE ÜRETER TAŞLARI<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhwlwDPgQLkO7qnfhpuVymNSo7ZwLBpe_wGUIwg-g_q-Pfmndofe9yoXO3d-Bs9GIK817niR2LKaTVuBIHSfj86URsy0KvUPnQDJeMjQgqTC_M2RmAfwae9PHez92F3xFli5UjzHH7ALIU/s1600-h/Hastane.JPG"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5241756969779017634" style="FLOAT: right; MARGIN: 0px 0px 10px 10px; CURSOR: hand" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhwlwDPgQLkO7qnfhpuVymNSo7ZwLBpe_wGUIwg-g_q-Pfmndofe9yoXO3d-Bs9GIK817niR2LKaTVuBIHSfj86URsy0KvUPnQDJeMjQgqTC_M2RmAfwae9PHez92F3xFli5UjzHH7ALIU/s200/Hastane.JPG" border="0" /></a> <span style="font-family:arial;color:#336666;">Ülkemizde, üriner sistem taşları beslenme ve yaşam koşulları ile kalıtsal nedenlerle görülme oranı oldukça fazladır Çoğunlukla kendini şiddetli bel ve karın ağrıları, idrarda yanma ve idrarda kan görülmesi ile belli ederse de, bazı olgularda uzun süre sessiz kalarak <a href="http://www.marmarauroloji.blogspot.com/"><span style="color:#cc0000;">böbrek</span></a> hasarına ve böbreğin kaybedilmesine kadar giden sonuçlara neden olabilmektedir. Bu yüzden ailesinde <a href="http://www.istanbulhastanesi.blogcu.com/"><span style="color:#ff0000;">taş hastalığı</span> </a>olan ve daha önce taş düşürmüş hastalarda hekimin tavsiyesine göre 6-12 aylık aralıklarla idrar tahlili, röntgen, ultrason ve ilaçlı böbrek filmi ile kontrolden geçmeleri önerilmektedir.<br />Böbrek taşlarının tedavisinde vücut dışından taşa gönderilen şok dalgalarıyla taşı kırılması yöntemiyle (ESWL) son yıllarda oldukça başarılı sonuçlar alınmaktadır.<br />Şok dalgasının kıramayacağı kadar büyük taşlar genel anestezi ile ciltten 5 milimetrelik delik açılarak kırılmakta ve bu delikten dışarı alınmaktadır. Bu yönteme perkütan böbrek taşı kırma (PCNL) tedavisi adı verilmektedir.<br />Üreter, yani, böbrek ile mesane arasındaki yaklaşık 20 cm uzunluğunda ve 5 mm çapındaki idrar iletim borucuğuna düşmüş ve idrar geçişini engelleyip, böbreğin idrarla dolup şişmesine yol açan taşlar ise endoskop cihazı (ureterorenoskop) ile görüntülenip üzerine titreşim/darbe uygulanarak tedavi edilmektedir.<br />Yukarda sözü edilen yöntemlerin hiçbirisi başarılı olmaması durumunda açık cerrahi uygulanmaktadır</span> <div><span style="font-family:Arial;color:#336666;">(<a href="http://deltahospital.com.tr/"><span style="color:#6666cc;">Op.Dr.Orhun Sinanoğlu</span></a>'na teşekkür ederiz)</span></div>HİPOS E-KLİNİKhttp://www.blogger.com/profile/07141441578574015250noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-2115004617881903060.post-3378784202777747312008-08-07T00:58:00.002+03:002008-08-07T11:32:04.367+03:00Böbrek Travması EvrelemesiI-Kontüzyon ve/veya subkapsüler hematom<br />II-Perirenal, sınırlı hematom, laserasyon kortekste 1 cm'den küçük<br />III- Kortekste 1 cm'den büyük laserasyon<br />IV- Toplayıcı sisteme uzanan parankimal laserasyon, arter ve vende yaralanma<br />V-Tamamen parçalanmış <a href="http://saglik1.com/">böbrek</a>, renal pedikülün kopmasıHİPOS E-KLİNİKhttp://www.blogger.com/profile/07141441578574015250noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2115004617881903060.post-57712198880824178922008-08-02T14:14:00.004+03:002008-08-05T13:41:00.977+03:00İNMEMİŞ TESTİS (KRİPTORŞİDİZM)<marquee onmouseover="sis.Stop();" onmouseout="sis.start();" scrollamount="1" scrolldelay="40" direction="up" height="175" wids="200" left="30" top="0"><p align="center"><div>Erkek çocuklarda en yaygın görülen genital anomalidir. Zamanında doğan yenidoğanların %3-4 ünde ve prematür yenidoğanların yaklaşık üçte birinde görülür. İlk 1 yıl içinde olguların yaklaşık üçte ikisinde testis spontan olarak skrotuma iner ve 1 yaşına gelmiş erkek çocukların %1 inde inmemiş testis vardır. İnmemiş testisin oluş nedenlerine bakıldığında hormonal (androjenler, insülin-3, östrojenler, MIS, epidermal büyüme faktörü) ve mekanik faktörlerin rol oynadığı görülür<a class="cKur" onclick="LoadNews('ShowDetail', 9); Return False;" href="http://www.blogcu.com/manager/www..blogcu.com" target="giris"><span style="font-size:85%;color:black;"></span></a> <p></p></div></marquee>HİPOS E-KLİNİKhttp://www.blogger.com/profile/07141441578574015250noreply@blogger.com0